Bu yazıyı World Youth serisinin 55. Bölümünü okuduktan sonra yazıyorum. Şöyle ki Meksika ile olan maçta Japona maçı çevirerek 2 gol atıyor. Ha bir de şu var 1. golü atarken maç bitmek üzereydi ama ne hikmetse biraz şans tanıyor hakem. Hadi bunu geçtim, Uruguay ile olan maç. Yine 4-5 gerideler. Spiker şöyle diyor, "Büyük ihtimalle Japonya'nın maçtaki son atağı". Bu atak gol oluyor ve ardından santra vuruşuyla Hino şut çekiyor engelleniyor, Japonya atak yapıyor ve gol. Hakemler çok iyi insanlar galiba kıyamıyorlar ya da içlerinde Japon sevgisi var... 
 Hayır sinirimi bozan iki şey oldu. Birincisi ve diğerine nazaran daha az önemsediğim, birebir aynı maç sonu senaryosunun iki maç ard arda kullanılması. İkincisi ve sinirimi çok bozan olay ise Yoichi'nin "Bu takım illa da kazanacak" senaryosu. Biraz farklı ama koskoca Avengers'in bile yenildiği oluyor. Bunu geçtim, birçok mangadan örnek verebilirim ana karakterin yenildiği. Ama zaten ben yenilsinler de demiyorum, bir beraberlik olsun be. Zaten her türlü çıkıyorlar gruptan beraber yap, ne olacak yani? Bilmiyorum sonraki bölümlerde, serilerde olacak mı, hiç sanmıyorum ama umarım olur.

Captain Tsubasa, bir çocuğun o zamanlar ligi bile olmayan ülkesini Dünya Şampiyonu yapma hayaliyle başlar.

Dolayısıyla bu şekilde de devam eder. Her ne kadar U-16, U-20, Olimpiyat mücadeleleri de olsa, nihai hedef Dünya Kupası'nı kazanmaktır. Ve bunu yaparken de epic bir anlatımla yapmak amaçlanır. Zaten namağlup WY kazanmak, Nankatsu'nun 3 sene boyunca kimseye yenilmemesi gibi unsurlar da bu epic anlatım için vardır.

Bu zaman zaman hepimizi sinir ediyor, belki serinin heyecanını kırıyor, doğru. Ama Captain Tsubasa okurken/izlerken Tsubasa ve takımının her zaman kazandığını kabul ederek izlemek lazım. Kazanacaklar mı sorusuna cevap bulmak için değil, nasıl kazandılar sorusuna cevap bulmak için izlemek gerekiyor.

Ancak son zamanlarda eskisi kadar katı değil bu konu, yine de yenilmek yok. Beraberlikler vs oluyor Tsubasa'nın kariyerinde, ama mağlubiyet görmüyor. Belki ilerde mağlubiyet de görür, bilemeyiz.

Bende Tsubasa'nın, Santana'yı yendiği bir maçı söyliyeyim.

Sao Paulo vs Flamengo maçında 2. yarı. Maç 3-3 berabere. Santana, topu Tsubasa'nın üzerine gönderiyor ve yere düşürüyor. Daha sonrada bilekliğine göndererek bileklerini parçalıyor. Tsubasa'nın koluna çarpan top kaleye yöneliyor ve direkten dönüyor. Dönen topu Santana Röveşata ile tamamlıyor. Flamengo 4-3 öne geçiyor. Sao Paulo maça başlıyor. Santana, Tsubasa'yı tutuyor ancak başka bir Sao Paulo oyuncusu gol atıyor ve maç 4-4 oluyor. Flamengo santra vuruşu yapıyor. Leo, Santana'ya atması gerekirken Tsubasa onu robot futbolculuktan çıkarsın diye Santana ve Tsubasa'nın tam ortasına gönderiyor. Santana ve Tsubasa topa aynı anda vuruyor. Top Sao Paulo'da kalıyor ve atakta gol atıyorlar. Maçıda 5-4 kazanıyorlar.

Uluslararası Gençler Şampiyonası'nda Japonya'nın Almanya'yı 3-2 yendiği maçtada Müller çok düşürüldü. İlk yarı hiç gol yemiyor. Drive Tiger Twin Shoot'u tek eliyle zorlanmadan tutuyor. Ama 2. yarı 3 tane gol yiyor. Hadi Hyuga'nın attığı gol mantıklı. Ama Misaki'nin attığı gol çok saçma. Tsubasa ayağıyla ittiriyor ve Misaki topla birlikte kalenin içine giriyor ya o gol. Neyse maç 2-2. Schneider, Fire Shoot vuruyor. Wakabayashi, Wakashimazu'nun Triangle Jump özelliğini kullanarak topu kurtarıyor. Dönen ataktada Japonya gol atıyor.
Tsubasa'yı çok seviyorum ama Japonya'nın ve Tsubasa'nın neredeyse hiç yenilmemesinden nefret ediyorum 

@Karl Heinz Schneider^ Aynen, zaten yensin Almanya'yı da, Santana'yı da. Ama biraz daha mantıklı yapılmaya çalışsaydı keşke.

@Elle Sid Pierre
RT 2002'de Schneider'lı Hamburg'un (Grunwald), Japonya'yı 5-1 yendiği maç var. O maçı izlede keyfin yerine gelsin   
Benim için bir zevkti o maç 

Tsubasa'nın ve deniz aşırı ülkelerde oynayan oyuncuların olmadığı Japonya maçları ya da başka takımların birbiriyle olan maçlar daha heyecanlı bu yüzden.

Japonya zaten yenilmez armada haline geldi. Durdurmak neredeyse imkansıza yakın.